Güç antrenmanı veya kuvvet antrenmanı kas-iskelet sisteminin kondisyon ve kuvvetini çoğaltmaya yönelik direnç artırma egsersizleridir. Amaç Kas tonusunu (sertlik) ve dayanıklılığını geliştirmektir. Bu antrenmanlar, vücudumuzun hızını, çevikliğini, patlayıcı gücünü ve kuvvetini artırmak için yapılan, bölgesel veya tüm vücut kaslarını hızlı şekilde kasmamıza neden olan egzersizlerden oluşur.
Fizyolojik olarak güç çalışması net olarak kas boyunu ve kas sertliğini artırır, yapılıcak olan harekete daha çok kas fibrilinin dahil olmasını da tetikler. Günlük hayatta pasif olan kas fibrilleri tekrardan uyanır ve sağlıklı formlarına kavuşur. Kas gücünün ve boyunun artması demek kemiklerin, tendonların (kasları kemiğe bağlıyan dokular) ve ligamentlerin (kemikleri birbirlerine bağlıyan dokular) komple gücünün ve direncinin artması anlamına gelir.
Fiziksel görünüm ve performansı geliştirir:
Güç çalışmasının en önemli sonucu fiziksel performansın artmasıdır. Kaslar içerilerinde depolanan enerjiyi tam kapasitede kullanabilir hale gelmektedir. Tüm motor fonksiyonlar en verimli şekilde çalışır. Yani kaslar toplayabilecekleri en yüksek enerji miktarını depolayabilirler, en verimli şekilde kullanıp maksimum kuvveti oluşturabilirler.
Kuvvet çalışması kasın boyunu, gücünü ve dayanma kapasitesini arttırır. Antrenmanlarımızda olduğu kadar iş ve günlük yaşantımızın da daha verimli olmasını sağlar. İyi bir güç çalışmasının diğer önemli bir etkisi baştan başa vücut görüntümüzü değiştirmesidir. Aktif olan kaslarımızın tonusu, pasif olanlara nazaran daha sıkı bir görüntü verir ve kabaca söylemek gerekirse bedeni bir arada tutar. Ayrıca en önemli ektilerinden biriside, postürün daha sağlıklı bir formda korunmasını ve eğer postürel bir problem varsa bunun düzeltme sürecinde büyük önem taşır. Bu da kişinin kendine güveni, kendine saygısını arttırır.
Metabolik verimliliği arttırır:
Bazal metabolizma faaliyeti demek vücudumuzun normal yaşamını sürdürebilmesi için enerji üretimi demektir. 30 yaşından sonra her yıl kas dokusunda bir azalma oluşmaktadır. Yine bu yaşlardan sonra bazal metabolizmanın çalışmasında her yıl %1,5 ‘luk bir kayıp olur. Yaşlanmaya bağlı olarak pasifleşen ve uyku moduna geçen kas lifleri, ileriki yaşlarda ağrılara ve kramplara neden olabilir. Ayrıca bu eklemlerimize daha çok baskı yapar ve eklem rahatsızları oluşmasına kapı aralamış olur. Araştırmalar erkeklerde 35, bayanlarda 45 yaş sonrası kemik erimesi (osteoporoz) başladığını göstermektedir. Bunun önüne geçmenin en doğru yöntemlerinden birisi gene haftada bir gün düzenli olucak şekilde, ağırlık-kuvvet egzersizleri yapmaktır.
Egzersiz yapmayan (sedanter) bir bedeni ne kadar iyi beslersek besleyelim, enerji üretmede ve onu kullanmada düzenli egzersiz yapan bir beden kadar verimli olamaz. Tükettiğimiz besinleri enerjiye çevrilip kullanamaz ve bu nedenle de depo etmeye meğilli hale gelir. Bu yağ hücrelerniin daha dominant hale gelmesi sonucunda yağ oranının artması demektir. Düzenli egzersiz yapan ve sağlıklı beslenen bir bedende anabolizma aktif olarak işler. Anabolizma; Vücudumuzda gerçekleşen tüm yapım olaylarıdır. Enerji harcanır, yağ sentezi, dehidrasyon ve protein sentezi olayları anabolizma olayına örnek olarak verilebilir. Egzersiz yapmayan ve sedanter olan bir bedende daha çok katabolizma etkindir. Katabolizma ise tam tersi; vücudumuzda gerçekleşen tüm yıkım olaylarıdır. Yıkım olayında enerji harcanmaz. Yapım ve yıkım olaylarının toplamına ise metabolizma denmektedir. Yani metabolizma = anabolizma + katabolizma olarak ifade edilebilir. Canlı hücrelerde anabolizma ve katabolizma tepkimeleri eş zamanlı olarak sürekli gerçekleşmektedir. Yani bir yandan yapım gerçekleşirken diğer yandan da yıkım gerçekleşmektedir. Böylece canlı hücrenin ihtiyaçları dengeli bir şekilde karşılanmaktadır. Bu dengeyi korumalı ve sağlıklı yaş almayı sağlıyabilmek için anabolizmayı mutlaka aktif tutmamız gerekmektedir.
Kısacası anlatmak gerekirse, kuvvet antrenmanları metabolizmanızı gerçek anlamda hızlandırır ve besler, tüm sistemlerin daha etkin ve verimli çalışmasına olanak sağlar. Ayrıca kuvvet çalışmaları kas dokusunun artması demek olduğundan daha yağsız bir vücut kompozisyonunuz olmasına ve ayrıca postürel sıkıntıların önünde geçmeye yardımcı olur. Kaslarımızın temel fonksiyonu hayatın devam etmesini sağlamak olduğundan daha fazla kas dokusu bizlere daha kaliteli bir yaşam sunacaktır.